Hem Spor, Hem Doğa Bir Arada: Trail Koşusu

Öncelikle “trail” kelimesinin açılımı ile başlayalım: Trail kelimesinin patika ve iz sürme gibi anlamları varken, trail koşusunu ise patika koşusu veya arazi koşusu olarak tanımlayabiliriz.
Yol koşusu ve pist koşusu gibi diğer koşu tarzlarına göre trail koşusu, ilk olarak tanıştığımız koşu tipi olarak da nitelendirilebilir. İnsanın var olduğu süre boyunca doğal ortamda koşu serüveni devam etti. Trail koşuları, özellikle modern zamanların “doğaya dönüş” konsepti ile paralel giderek popülerleşen bir koşu türü haline geldi.
Trail koşuları, aslında diğer koşu tiplerine göre oldukça belirgin farklılıklar taşımaktadır. Pist koşularında belli bir parkur ve genelde 400 metreden oluşan bir mesafede düz, darbe emiciliği sağlayan tartan bir zeminde koşulur. Yol koşularında parkur değişkenlik gösterse bile asfalt, beton vb. zeminlerde koşulmaktadır. Yol koşusunda koşulan yere göre inişli-çıkışlı bir parkur da olabilmektedir.
Trail koşusunda ise durum her an değişebilir. Zemin çim, toprak, kaya, çamur veya kum olabilir ve farklı hava koşulları da karşınıza çıkabilir. Aklınıza gelebilecek doğal her türlü ortam ile karşılaşılabilirsiniz. Antrenman yaparken kendi rotanızı belirlemeniz gerekir. Nereye basacağınızı ve nereden daha hızlı gidebileceğinizi bulmanız gerekir.
Trail Koşusunun Faydaları
Trail koşularında zeminin engebeli olması, ayak bileklerinin güçlenmesine yardımcı olmaktadır. Parkurun eğimli olması ve sürekli inişli-çıkışlı bir koşu düzeni takip edilmesi de anaerobik seviyenin ve kardiyovasküler sistemin güçlenmesine destek olacaktır. Sürekli sert zeminde koşan koşucuların da haftada bir veya iki defa antrenman programına trail koşularını dahil etmeleri, hem kas sağlığına, hem de antrenman verimliliğine destek olacaktır. Yumuşak toprak zeminde koşulması, kasların da dinlenmesini ve yumuşamasını sağlayabilmektedir.
Son zamanlarda koşu ile ilgili yapılan araştırmalarda koşunun sadece fiziksel yararının olmadığı, aynı zamanda beyinsel fonksiyonların da gelişimine destek sağladığı belirtiliyor. Trail koşusunda bu olumlu etkilerin daha fazla olduğu da bilinmekte. Bunun sebepleri arasında diğer koşulara göre koşu öncesi malzeme seçimi, koşu esnasında parkur seçimi, doğa ile mücadele gibi faktörler yatıyor. Trail koşusunda sabırlı olmak, hızlı düşünmek, hızlı karar vermek ve uygulamak gerekmektedir.
Trail Koşu Parkurları
Bu kadar trail koşusu dedik ve asıl soruya geldik: Nerede koşacağız?
İstanbul çevresindeki alanlar biraz kısıtlı olsa da, trail koşusu için uygun yerler mevcut. Belgrad Ormanı, Fatih Ormanı, Çekmeköy ve Aydos Ormanı, bunlarda birkaçı. Aynı zamanda bu parkurlarda patika yarışları da yapılmaktadır. Ancak “Zamanım yok!” ya da “Koşmak için o kadar yol gidemem!” diyorsanız, yoldan çıktığınız an trail koşusu başlar.

Trail Koşusu İçin Gerekenler
Trail koşu malzemeleri diğer koşulara göre daha teferruatlıdır. Koşu mesafesi, ultra maraton gibi uzun ise mutlaka malzeme çantası, su çantası, su matarası gibi koşu aksesuarlarına ihtiyaç duyulacaktır. Sıcak veya yağmurlu hava şartlarında şapka veya siperlik gerekebilir. Soğuk havalarda ise eldiven çok işe yaramaktadır. Koşarken ilk üşüyen ve en çok soğuğa maruz kalan organımız, ellerimizdir. Uzun ve gece sürecek bir koşuya katılacaksanız, mutlaka bir aydınlatma veya kafa lambası da almayı unutmayın.
Trail koşusunda koşu taytı giyilmesi daha faydalı olabilir, zira parkurdaki iniş-çıkışlar ve zemindeki fiziksel değişiklikler kasların daha fazla sallanmasını ve yorulmasını hızlandıracağından kullanımı önem taşımaktadır. Dilerseniz koşu şortugiyip altına koşucu tozluğu ya da baldırlığı ile de destek sağlayabilirsiniz.
Trail Koşusunun Olmazsa Olmazı: Koşu Ayakkabısı
Trail koşusu gibi, trail koşu ayakkabısı da diğer koşu ayakkabılarına göre farklı olmaktadır. Dengeli olabilmesi için yol koşu ayakkabılarına göre biraz daha sert, yol tutuşu için tabanının daha dişli olması gerekmektedir. Trail koşusundaki çok değişken zemin seçenekleri nedeni ile seçeceğiniz ayakkabının her türlü şarta uyum sağlaması gerekmektedir. Toprak veya çamur için dişli taban yapısına ihtiyaç duyulmaktadır.
Trail koşusuna ilk defa başlayan koşucuların en çok şikayet ettiği durum, trail ayakkabılarının sert ve ağır olması olabiliyor. Aslında bunun sebebi bir çok üreticinin sert koşullara dayanıklı ayakkabı modelleri üretmesidir. Ancak günümüzde balta girmemiş ormanlarda pek koşulmuyor. Son zamanlarda yapılan araştırmalara göre trail koşularının %20 gibi bir bölümü asfalt zeminde geçebilmekte. Bakşa bir deyişle, ayakkabının asfaltta da performans göstermesi gerekiyor. Trail koşu ayakkabısı, darbe emici ve hafif olmalı; aynı zamanda toprak zeminde yolu tutmalı ve dengeli olmalı. Kalenji Ekiden Active Trail, yol versiyonu olan Kalenji Ekiden Active’e göre daha dişli bir yapıya sahip. Aslında trail koşusu için kurt adama dönüşmüş, pençeleri ortaya çıkmış ve biraz da asileşmiş diyebiliriz. Bir çok trail ayakkabısı 300 veya 350 gramın üzerindeyken, Ekiden Active Trail’in ağırlığı 295 grama kadar indirilmiş durumda. Tüm bunlarla birlikte, trail ayakkabısı alındıktan sonra her zaman trail koşusuna uygun parkurlara ulaşmak zor olabiiyor. Ekiden Active Trail koşu ayakkabısının en güzel yanı, gerçekten de her türlü zemine uyum sağlayabilmesi.
Ceyhun Demirci
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder